Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu
Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Şehitlik Tarihçesi
  • Projemiz
  • Galeri
  • Haberler
  • İletişim
  • Daha fazlası
    • Ana Sayfa
    • Hakkımızda
    • Şehitlik Tarihçesi
    • Projemiz
    • Galeri
    • Haberler
    • İletişim
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Şehitlik Tarihçesi
  • Projemiz
  • Galeri
  • Haberler
  • İletişim

Hakkımızda

image91

     Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu, Boğaziçi Üniversitesi sınırları içerisinde bulunan Nafi Baba Dergâhı, Şehitlik Mezarlığı ve Şüheda Kuyusu’nun ve Boğaziçi Üniversitesi sınırları dışında bulunan Rumelihisarı Şehit Mezarlık Alanı ve Dua Tepesi’nin korunması ve mirasa sahip çıkılması maksadıyla 2016 yılında Boğaziçi Üniversitesi çatısı altında kurulmuştur.


Faaliyet kapsamında, bölgenin kıymetinin ve bilinirliğinin artması amacıyla çeşitli mecralarda sunum ve seminerler yapılırken belirli periyotlarla şehitlik alanına toplu ziyaretler gerçekleştirilmektedir.

Vizyonumuz

           Rumelihisarı bölgesi sınırları içerisinde yer alan başta Şehitlik ve Dergâh binası olmak üzere manevi ve kültürel değeri yüksek, alan ve yapıların korunması, ihya edilmesi ve de aslına rücu ettirilmesi BÜŞAT'ın başlıca hedefidir.

           Bu kapsamda, başta İstanbullular olmak üzere tüm milletimize miras olarak bırakılmış kutlu fethin fatihi 2.Mehmed’in emanetleri;

  • Nafi Baba Dergâhı
  • Rumelihisarı Şehitliği
  • Şüheda Kuyusu
  • Dua Tepe
  • Otağ Tepe
  • Namazgah

           İhya ve inşa çalışmalarıyla yeniden toplumun ortak hafızasında yer almalı, geleceğimizi geçmişimizden aldığımız güçle yazmamızda bir kırılma noktası olmalıdır.

           Bu doğrultuda, Cumhuriyet dönemi sonrası içler acısı bir halde süregelen yapıların ve arazinin (süregelemeyenlere de ‘’yok edilen şehitlik alanı, havuzlu villa yapılan şehitlik arazisi, helikopter pisti yapılan namazgah alanı’’ örnek verilebilir) bugün gereken değer ve saygının en ufak bir zerresini görmemesi, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olarak bizleri harekete geçirmiş bulunmaktadır.

           Bu vesileyle, okul sınırları içerisinde ve dışarısında kalan kutsal emanetlerin davasını savunmak vizyonuyla; Boğaziçi Üniversitesi Şehitlik Araştırmaları Topluluğu (BÜŞAT) varlığını sürdürmektedir

image92

                          Tarihi Rumelihisarı

Rumelihisarı Birleşik Alan Projesi

image93

Vizyonumuz doğrultusunda hazırlamış olduğumuz projeyi incelemek ister misiniz?

Daha fazla bilgi edinin

Ekibimiz ve Düşüncelerimiz

Şeyma Kütükçüoğlu, PDR Hazırlık

 “İnsan hakikaten ne için yaşar ve ne için ölür?” Bu soruyu kendi hayatımda, yeri geldikçe yanan bir kırmızı ışık olarak belledim. Sonra da seyrettim yaşayan ve ölen insanların hayatlarını, zira her türlü tecrübeye yetmiyor bir insan ömrü.  Vardığım kanılardan biri de kesinlikle şudur: İnsan olmak ile şereflendirilen bizler bu şerefi korumak için yaşarız, nitekim yaşamımıza layık bir şekilde canımızı teslim ederiz. 

Bizim için büyük öneme sahip olan kutlu fetihten önce (1451), fetih uğruna birçok şehit verildi. Hiç şüphesiz onlar şehadet şerbetini içmekle şereflendirilip canlarını teslim ettiler. Bugün bizim üstümüze düşen kıymetli ecdadımızın mezarlarının bulunduğu ve geçmişte tekke hizmeti veren Rumelihisarı Şehitlik bölgesine gereken ilgiyi göstermektir.

Şevval Gürbüz, İktisat 1. Sınıf

“Fetih, bir yeri kılıçla fethedip orayı bir yurt bellemekten öte bir ruhun hakimiyetine doğru giden yüzlerce hamleyi ve yüzyıllar sonrasını içermektedir. Rumeli Hisarüstü Şehitlik Dergâhı, bundan 6 yüzyıl önce hem Fatih'i hem İstanbul topraklarının ağırladığı ilk şehitleri karşılamanın yanında fetih ruhunu kalbimizde yeşerten bir nokta. Günümüzde sadece mezar taşlarının değil sahip olduğumuz ruhun da toprağa gömülmeye çalışılması; bulunduğumuz kadim şehre, tarihimize, ecdadımıza olan borcumuzu ödeme şevkini artırmalı ve bizi harekete geçirmelidir.” 

Numan Bübül, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler 2. Sınıf

“İstanbul’un kutlu fethine öncülük edip Fetihten önce 1451 yılında şehadete erişen şehitlerimiz bugün Hisarüstü’nde medfun bulunmaktadır. Hisarüstü sakinleri olarak şehitlerimizin hatıralarına saygısızlık etmemek ve onlara gereken ihtiramı göstermek boynumuzun borcudur.

Okula başlarken her yeni başlayan öğrenci gibi bu bölgede, Hisarüstü’nde, kökü çok eskiye dayanan ve kutlu zafere öncü olan şehitlerimizin varlığından bihaberdik. Buradaki şehitliğin farkına vardıktan sonra bu unutulmuş, önce toprağa sonra “betona” karışmış kadim şehitliğe maddi ve manevi anlamda gereken önemi göstermek amacıyla BÜŞAT adı altında bir grup genç olarak bir araya geldik.

Sayımızın önce artması sonra da böyle bir topluluğa hiç gerek kalmayacak şekilde şehitlerimizin tüm toplum tarafından hatırlanması ve bize bu toprakları açanlara gerekli saygının her daim gösterilmesi dileğiyle yola çıktık. Bu yolda bir nebze de olsa hizmet edebilmek temennisiyle …”

Abdülbaki Korucu, İktisat 1. Sınıf

“Mehmet Akif İstiklal Marşında “Bastığında yerleri toprak diyerek geçme/ Tanı altındaki binlerce kefensiz yatanı” der. Bu söz elbette öylesine söylenmiş bir söz değildir. 11. Yüzyıldan beri bu topraklar, toprağın altında kefensiz yatan binlerce şehidimiz sayesinde bizim. O kefensiz yatanların toplu olarak bulunduğu yerlerden bir tanesi de Rumeli Hisarı. Bu toprakları vatan kabul herkesin mutlaka bilmesi gereken ve ehemmiyet göstermesi gereken bir yer Rumeli Hisarı şehitliği. Kahraman ecdadımız için yerine getirmemiz vazifelerimizden bir tanesi de bu şehitliğe sahip çıkmak.”

Mehlika Kırıkçı, Psikoloji Hazırlık

"Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır atanı;"

Geçmiş bugün ve gelecek, tüm bunların ortasında bizler bugünün yaşayanları. Bugün, geçmişin geleceğe ileticileri ve dönüştürücüleri olan biz gençler olarak bize verilen emanetleri, değerleri bilip de meshul olduğumuz her ne varsa, bunları kötüleştirenlerden korumak, güzelleştirmek ve unutturmamaktır amacımız. Bugün üzerinde barındığımız, yaşadığımız, okuduğumuz hazineler şehri İstanbul' u, burayı canlarıyla kanlarıyla fetheden şehitlerimizden aldık. Korumamız ve güzelleştirmemiz gereken koca bir İstanbul varken bizler onların uyuduğu birkaç metrekarelik Rumeli Hisarüstü Şehitliği'ni bile koruyamadık. Bugün bunun telafisi için olacak çabalarımız. Hatalarımız geçmişte kalsın, dönüşümüz bugün karşılığımız ise ahirette olsun inşallah.


R. Serhat Arslan, Tarih 3. Sınıf

 “Rumelihisarı Fetih Şehitliği kutlu fetihte ilk şehit düşenlerin ebedi mekanı olması bakımından bizler için ayrıcalıklı bir öneme sahiptir.Fethin akabinde Şehitliğin hemen yanına  yapılan tekke ile Sultan Fatih buraya verdiği önemi göstermiş ve şehitler yalnız bırakılmamıştır.Asırlar boyu buradaki tekke şehitlerin makamına ve bölge halkına hizmet etmiştir.Ne yazık ki son yüzyılda kendi kaderine terkedilen bu şehitlik bazı feci kararların sonucu olarak yok olma tehlikesi dahi  atlatmış hatta bazı kısımları yok olmuştur.Bugün ise unutulmuşluğa terk edilmiş bu Şehitliğin tekrar canlandırılması ve imar edilmesini sağlamak bizlerin bu kutlu şehitlere karşı ertelenemez bir vazifesidir.”

Fatmanur Sağban, Tarih 2. Sınıf

 “Bastığımız her yer şehitlerimizin kanıyla bezeli derler hep. Ben bu sözü her gün bilmeden gidip geldiğim Hisarüstünde’deki Fetih Şehitliği’ni öğrendiğimde idrak ettim. Boğazın en güzel yerlerinden biri olan Hisar aynı zamanda şehre doğru atılan ilk adım. Bu uğurda verilen şehitlere, edilen dualara ev sahipliği yapmış hem manevi hem de tarihi bir yer. Ancak bu durumun ne İstanbul sakinleri, ne her gün Hisarüstüne gidip gelen bizler, ne de semtte yaşayanlar farkında. Bizler ise bu hikayeleri öğrencikçe etrafımıza anlatmaya, buranın maddi manevi dokusunu ve hissiyatını korumakla mükellefiz. İnşallah BUŞAT ekibiyle bu vazifelerimizi layıkıyla yerine getirebiliriz."

Handan Korkmaz, Çeviribilim 2. Sınıf

 “Hisar bir şehrin kapısı, fetih mücadelesinin geride bıraktığı hatıradır. Her karışı tarih ve maneviyat kokması gereken Hisarüstü ne yazık ki İstanbul'daki herhangi bir öğrenci meskeninden farksız. Nedense bunca zamandır mahallenin esasına uygun olmayan ruhunu hiç yadırgamamıştım. Çoğu öğrencinin de bu işteki tuhaflığı fark ettiğini zannetmiyorum. Şehitlik meselesi üzerinde gereken farkındalığın oluşması için daha çok okumak, daha çok paylaşmak lazım.  Tahribat geri alınamayacak olsa da bölgedeki mirasın hepten yok olması önlenebilir. BÜŞAT' ın varlığı bu noktada çok sevindirici. İnşallah emeklerimiz hedefine ulaşır.”

Esra Öz, Uluslararası Ticaret 4.Sınıf

BÜ’ye başladıktan üç yıl sonra öğrenmiş olduğum kıymetli mekan ve içler acısı hali için bir şeyler yapabilme isteğimin somutlaşmış hali demek BÜŞAT benim için. Hem tarihimize yönelik edindiklerimle geliştiğim hem de mekanın manevi havasıyla ruhumu doyurduğum bir ortamı sundu bana BÜŞAT. Umuyorum ki Şüheda Kuyusu geniş kitlelerce öğrenilip kıymetine yaraşır şekilde muhafaza edilecektir. BÜŞAT ile  beraber bunun bir parçası olabilirsek ne mutlu bizlere...

M.Kerem KOÇER, İşletme 3.Sınıf

Bir millet dirilişini ancak ve ancak özünden aldığı kudret ile gerçekleştirebilir. Bu kuvvet; tarihin, ecdadın ve de geçmişin bizlere emanet bıraktığı mirastan bir başkası değildir. Mezar taşları ise bu emanetlerin yegane temeli, mutlak anımsatıcılarıdır. 

Bizlerde BÜŞAT olarak şehitlerimizin, alimlerimizin ve dahi tüm insanlarımızın mezarlarının hak ettiği saygıyı görünceye, bizlere bırakılan emanetlerimizin, kuvvetimizin yegane temeli oluncaya, ve de dirilişimizi hedefe vardırıncaya dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.


Tüzüğümüz

Kurumsal Yapımızı keşfetmek için Tüzüğümüzü İnceleyin

Daha fazla bilgi edinin

Bizi Takip Edin

Telif Hakkı © 2020 Boğaziçi Üniversitesi Şehitler Araştırmaları Topluluğu - Tüm Hakları Saklıdır.

GoDaddy Destekli